PCLioN FC

Ağustos 25, 2009

Beşiktaş 2-3 Galatasaray || A2 Ligi İzlenimleri

Filed under: Galatasaray Altyapısı, Genç Oyuncular — pclion @ 7:00 pm

A2 liginin statüsü açıklandığından beri merakla bekliyorduk ligin başlamasını, ilk maçın İnönü’de Beşiktaş-Galatasaray derbisiyle açılması ise güzel bir sürpriz oldu bu anlamda. Beşiktaşlı dostlarımızdan Salih’in daveti icabet edip İnönü’de izledik maçı, yanımda sevgili Caner Eler ve tanışıklığımız blog öncesine dayanan Ercan abi de vardı. Keyifli bir gün, keyifli bir maçtı, hakem de sağolsun oyunu hareketlendirmek için elinden geleni yaptı. Maçın sonlarına doğru karşıdan vuran güneş oruçlu bünyeye pek iyi gelmese de güzel bir akşamüstü maçı oldu, öncelikle bu keyfi benimle paylaşan arkadaşlarıma teşekkür edeyim.

Açıkçası maça pek dersimi çalışmadan gitmiştim, kim oynar kim oynamaz haberim yoktu bizden. Beşiktaş’tan da birkaç tanıdık sima hariç aşina isim yoktu. Saha içini pek iyi seçen birisi olmadığımdan oyuncuları tanımadan izledim uzun süre. Aslında bu şekilde numaralara göre takip edince daha düzgün bir gözlem yapma şansı buluyorsunuz, oyuncu ismine göre düşününce illaki birileri çekiyor sizi kendine. Kadrolar aşağıda, bakmak isteyenler için.

Beşiktaş: Umut x, Oğuz x, Sezer x, Emre x, Caner xx, Orhan xx, Cumali x, Necip xx, Erkan x, Ali x (Dk. 64 Hamdi x), Can xx (Dk. 70 Buğraç Han x)

Galatasaray: Emirhan xx, Yusuf xx, Murat xx, Emrah x, Berk xx (Dk. 82 Sinan x), Caner xx, Uğur xx, Ahmet xx, Berkin xx (Dk. 79 Emre Yüksektepe x), Emre Çolak xx, Anıl xx (Dk. 60 Cem x)

Öncelikle takımın daha önce altyapı hocalarının dillendirdiği gibi 4-3-3 türevi bir dizilişle yayılmaya çalışıyordu takım ama özellikle ilk yarıda topu ileride tutamamamız sebebiyle 4-1-4-1’e daha yakın gözüktü. Dörtlü defansın solunda Berk, ortada ise Murat Akça’yla beraber Emrah Yollu, sağda ise Yusuf Arıkan. Emrah gereksiz sert giren, kart görmeye çok müsait bir oyuncu izlenimi verdi bu maçta, Yusuf’a ise diyecek söz bulamadım. Neredeyse bütün Beşiktaş atakları o bölgeden geldi, hem top kaptırdı, hem alanını dolduramadı, hem de müdaheleleri faullüydü. Beşiktaşlılar bütün baskıyı bu bölgeden kurdular ikinci yarıda.

Takım fizik olarak Beşiktaş’a göre zayıftı, ilk bakışta Galatasaray’ın bir U20 takımı değil de bir U18 takımı olduğu izlenimine kapılabilirdiniz. Ne orta sahada, ne forvette fiziğiyle ön plana çıkan bir oyuncumuz yok, zaten Galatasaray’ın en temel sorunu bu. Her Galatasaray oyuncusunun vasatın üzerinde bir tekniği var ama bunu dengeli kullanabileceği bir fizik yapısına sahip değiller. Zaten buna sahip her oyuncu takımda ön plana çıkıyor, özellikle Berkin Arslan bu maçta dikkat çekti. Galatasaray hücumlarındaki en etkili oyuncuydu. İstikrarlı şekilde dikine top taşıyabilen, pozisyon yaratmaya çalışan tek oyuncu diyebilirim. Ara ara Emre Çolak da katıldı ona ama Emre’nin ciddi bir fizik problemi var bunu aşmadan beklediğimiz aşamayı kaydetmesi zor. A2 ligi için bile zayıf geliyor gözümüze, köpek balıkları arasında ne yapardı A takıma alınsa, düşünemiyorum bile. Ayrıca kırmızı kart pozisyonunda sinirlerine hakim olamaması da bir başka eksiydi gözümde. Rakip sert ve kırmızı kartlık bir müdahele yaptı ama senin kalkıp yumrukla karşılık vermemen gerekir böyle pozisyona. Tam vurabildi mi bilmiyorum ama önemi yok, sonuçta rakiple beraber kendisi de atıldı.

Tartışmalı pozisyonlara gelmişken söylemiş olayım, kullandığımız ilk penaltı bence penaltı değildi. Pozisyonun faul olduğundan şüpheli olduğum gibi ceza sahasının dışında gözüküyordu aynı zamanda. Takımın toparlanmasında penaltının etkisi büyük, zaten Beşiktaşlı arkadaşlar da homurdanmaya başladılar gol sonrası. Diğer pozisyonlara da o gözle baktıklarından hafif bir mahalle baskısına uğradığımı söylemek isterim. Hakemin oyuna hakimiyeti yoktu, avantajları kesti ve verdiği yanlış kararları daha yanlışlarıyla telafi etmeye çalıştı. Özellikle ikinci yarı Beşiktaş’ın baskı kurduğu bölümde faulle alınan 2. topların hiçbirini çalmaya cesaret edemedi. Murat Akça’nın kırmızı kartların hemen sonrasında kalecinin dalgınlığından faydalanıp orta sahadan attığı golde Beşiktaş’ın kırmızı kart gören oyuncusu Cumali sahanın içinden dışarı çıkmaya çalışıyordu hala, hakemin oyuncuların dışarı çıkıp çıkmamasını kontrol etmeden oyunu başlatması da hata olarak yorumlanabilir. Kısacası A2 liginde dahi sınıfta kalıyor hakemlerimiz.

Beşiktaş, Galatasaray’ın aksine 20 yaş üstü oyunculardan faydalanmayı seçip forvete Bank Asya tecrübesi olan Can Erdem’i koymuş. İlk golü bulan da oydu zaten. 10 numaralı Orhan ilk 20 dakikada savunma göbeğinin arkasına attığı ara paslarla çok büyük tehlikeler yarattı ancak maçın geri kalanında topları çok ezdi ve yanlış kararlar verdi. Sergen Yalçın’ın yönettiği bir takımda 10 numaranın bu kadar savruk oynaması da ilginç bir anektod. Beşiktaş kırmızı kartlardan daha olumsuz etkilenen taraf oldu maç içinde. Karttan hemen sonra orta sahadan gelen gol ve 2 farklı üstünlükten mağlup duruma düşmek moralleri de düşürdü haliyle. Zaten ikinci golde de büyük kaleci hatası vardı, kontrolündeki topu kaçırıp Uğur’un golüne sebebiyet verdikten sonra orta sahadan da gol yemesi tuz biber ekti performansına. Beşiktaşlı arkadaşlarımız federasyona sağlam giydirdi ama kalecileri bence maçın gitmesinin esas mümessili.

Stad atmosferinde bir PAF maçı seyretmek her daim hayalimdi ve benim için harika bir gün oldu. Bu tip bir düzenleme olursa insanların maça geleceği de uygun olmayan gün ve saate rağmen maça gelen 1500’ü aşkın insandan belli oluyordu. Futbolcular için bile bambaşka bir hava bu stadlarda maç oynamak, Florya’yla Ali Sami Yen arasında dağlar kadar fark var. Bölgesel sistem 4 devre usulü oynanıyor, bu sebeple fazlaca derbi maçı göreceğiz A2 liginde. İnönü stadında oynanmasının sadece ilk maça özel olduğunu söylemiş Sergen Yalçın, umarım bu sadece derbi maçları için de olsa revize edilir. Galatasaray ve Fenerbahçe’den de benzer uygulamalar bekliyoruz. Marmara grubu gerçekten kuvvetli ve izlenilesi takım çok. Yazı biraz uzadı, o yüzden bu kısmı başka bir yazıya erteleyeyim zira gerçekten önemli bir konu bu…

Yorum Yapın »

Henüz yorum yapılmamış.

RSS feed for comments on this post. TrackBack URI

Yorum bırakın

WordPress.com'da Blog Oluşturun.